“Kişinin yetkinlikleri ile işin gerekleri ne kadar iyi örtüşürse kişinin iş bulabilme kapasitesi, iş kurabilme cesareti, kişisel motivasyonu, iş tatmini ve performansı o kadar yüksek oluyor.”
Dünyamızda hiçbir dönemde görülmeyen bir hızda ve etkide değişimler yaşanıyor. Önceden ürünler, hizmetler, beceriler, bilgiler on yıllarca kıymetini korurken bugün birkaç yıl hatta birkaç ay içerisinde çoğu kıymetini yitirebiliyor.
Değişimin kaçınılmaz olduğu dünyamızda mesleklerin de içeriği ve yetkinlik tanımları değişmeye başlıyor. Her meslek, diğer mesleklerin gerektirdiği yetkinliklerden rol kapmaya devam ediyor. Adeta tüm meslekler iç içe geçiyor.
Bugün doktorlar kod yazmaya, bilgisayar mühendisleri toplumların sosyolojisini anlamaya çalışıyor. İnsan kaynakları yöneticileri, psikoloji ve bilişim sektöründeki yetkinliklere sahip olmaya çalışıyor. Tek bir akademik çerçeve ve tek bir mesleki disiplin iş kalitesi için yeterli olmuyor.
Böylesine hızlı değişen ve dönüşen iş dünyasında başarılı olabilmek için güncel yetkinliklerin çok iyi anlaşılması ve kazanılması gerekiyor. Eğitim sistemlerinin bu yetkinliklere göre güncellenmesi gerekiyor. Zira iş hayatında tüm sonuçları bu yetkinlikler üretiyor. Bu yetkinliklerden uzaklaştıkça başarı ve motivasyon düşüyor. Toplumlar, kurumlar ve kişiler atalete düşüyor.
Kişinin yetkinlikleri ile işin gerekleri ne kadar iyi örtüşürse kişinin iş bulabilme kapasitesi, iş kurabilme cesareti, kişisel motivasyonu, iş tatmini ve performansı o kadar yüksek oluyor.
Bu nedenle öncelikle kişilerin, kurumların ve toplumların yetkinliklerle ilgili farkındalığının artması gerekiyor. Neden “Yetkinlik Odaklı Eğitim” ve “Yetkinlik Odaklı Yönetim” yapılması gerektiğinin kavranması gerekiyor.
Yetkinlikler, bir yönetici veya çalışanın bulunduğu pozisyonda üstlendiği görevleri yüksek performansla yerine getirebilmesi için sahip olması gereken bilgi, beceri ve tutumları yansıtan özelliklerdir.
Yetkinlikte iki düzey vardır: “Yetenek” ve ” Yapabilirlik”. “Yetenek”; kişilik ve beceri düzeyini gösterirken, “Yapabilirlik”; ise bilgi ve yaşanmış tecrübeleri gösterir.
Yetenek düzeyi (yani kişilik ve beceri) kolay kolay artırılamaz. Çünkü, kişilik özellikleri kolay değişmez ve beceri ise o kişide yoksa kolay kolay kazandırılamaz. Bir kişinin neye yetenekli olduğunun tespiti eğitim sürecinde yapılıp, kişilerin doğru mesleklere yönlendirilmesi gerekir. Ancak bu alanda eğitim sistemi iyi bir sınav vermiyor diyebiliriz.
“Yapabilirlik düzeyi” ise eğitimle ve tecrübe aktarımıyla geliştirilir. Burada da uygulamalı eğitimin önemi ortaya çıkmaktadır. Bu konuda da maalesef eğitim sistemimiz çok yetersiz kalıyor.
İnsanımız, yetkinlik kazandırmayan yılların karşılığında verilen belgelerin peşinde koşturuluyor. Belgelerin bu kadar merkeze koyulduğu yerde tabi ki de yetkinlikler gözden kaçırılıyor.
Şimdi kendinize şu soruyu sorun lütfen.
“Yetkinlik odaklı mıyım? Yoksa belge odaklı mıyım?”
Buradan anne ve babalara da küçük bir mesaj vermek isterim. Siz farkında olsanız da olmasanız da aslında çocuğunuzu yıllarca okula göndermenin ve bu uğurda harcadığınız emeğin karşılığı, yetkinlikleri gelişmiş bir çocuğunuzun olmasıdır. Ancak çok da üzerinde düşünmediğimiz eğitim sistemi, üzülerek söylemek isterim ki bu sonucu üretemiyor. Bu anlamda çağın çok gerisinde kaldığımızı belirtmek isterim.
Çocuğunuz herhangi bir okuldan mezun olduğunda yapabilirlik düzeyi (yani tecrübe ve bilgisi) ne kadar yüksek olursa olsun, yeteneği (yani kişilik özellikleri ve beceri düzeyi) bu işe uygun değilse, yetkinlik düzeyi düşük demektir. Böyle birini kimse işe almak veya uzun süre çalıştırmak istemez.
Diğer taraftan yeteneği (yani kişiliği ve becerisi) o pozisyon için uygun ancak yapabilirlik düzeyi (yani mesleki tecrübesi ve bilgisi) az ise yetkinlik düzeyi yine düşük olacaktır. Yine aynı şekilde kimse böyle biri ile uzun süre çalışmak istemez.
Bu yazıyı anne baba şapkanızla okuduysanız, çocuğunuza yaptığınız eğitim yatırımlarının boşa gitmemesi için gözlerinizi dört açıp çocuğunuza yetkinlik odaklı kişisel gelişim yol haritası hazırlayabilir ve uygulatabilirsiniz. Bunun içinde yetkinliklerle ilgili farkındalığınızı artırmanız gerekiyor.
Bu yazıyı kişisel gelişim şapkanızla okuduysanız, olmak istediğiniz kişide hangi yetkinliklerin bulunması gerektiğini tespit ederek, bu yetkinlikleri kazanmaya yönelik bir kişisel gelişim yol haritası hazırlayabilir ve uygulayabilirsiniz.
Bu yazıyı bir yönetici veya girişimci olarak okuduysanız, tüm çalışanlarınızın yetkinlik analizlerini yaptırarak durum tespiti yapabilir ve ortaya çıkan tabloya göre kişisel ve kurumsal gelişim planı hazırlayarak yetkinlik odaklı bir yönetim yapabilirsiniz.