fbpx

Kaynaklarını Nasıl Yönetiyorsun?

Kişisel hayatımızda olsun iş hayatımızda olsun yaptığımız en önemli şey kaynak yönetimidir. Kendi potansiyelimizi, zamanı, parayı, insanı vs gibi bir çok kaynağı yöneterek var olmaya çalışıyoruz.

Bu anlamda bir çok kaynağa sahibiz ve her birini sırası geldikçe yönetmeye gayret gösteriyoruz. Hepimiz sırası geldikçe bir kaç kaynağı aynı anda yönetmeye çabalıyoruz.

Gençlik yıllarımızda kendi potansiyelimizi ve zamanı yöneterek geleceğe hazırlanıyoruz. Aile, okul ve çevre üçgeninde farkında olsakta olmasakta bu kaynaklarla bir şey olmaya yöneliyoruz ya da yönlendiriliyoruz. Ancak geldiğimiz noktada bir gerçeği görüyoruz ki, o da içinde bulunduğumuz ekosistemde tam bir insan israfı yapılıyor.

Bu gerçeği anlamak için, 16 yıl eğitim görmesine rağmen yanlış yönlendirildiği için her 100 kişiden 70 kişinin okuduğu alanın dışında çalışıyor olduğunu görmek yeterli olacaktır. Ölçme, değerlendirme ve yönlendirme yönetimi (eğitim yönetimi) yanlış yapıldığı için tam bir insan ve zaman israfı ile karşı karşıyayız. Milyarlarca dolar göz göre göre çöpe atılıyor.

Yaş ilerledikçe ve iş dünyasına girdikçe de başka bir gerçeği görüyoruz. Eğitim sürecinde ki israftan kaynaklanan “yanlış liderlik ve yöneticilik” ile birlikte gelen, kötü organizasyon yönetimi, insan kaynakları yönetimi, finans yönetimi vs. gibi unsurlarda eklenince iş dünyasında da büyük israflar yaşanıyor.

Şirket yönetmeyi, insan yönetmeyi, para yönetmeyi bilmeyen bir çok girişimci ve yöneticinin elinde şirketlerde bir çok kaynak yanlış yönetiliyor ve heba oluyor. Her 20-30 yılda bir, kısır döngü halinde benzer süreçleri yaşadığımız için iş dünyası olarak sürekli patinaj çekiyoruz.

Yanlış yönetildiği için bir çok şirket zarar ediyor veya batıyor. Yerine benzerleri geliyor ve onlarda aynı yanlışları yapınca taş taş üstüne koymadan sürekli duvarı yeniden yapmak zorunda kalıyoruz.

Eğitim yönetimi, kurum ve şirket yönetimindeki yanlışlar, elimizdeki çok kıymetli zaman, insan, para vs. gibi kaynakların israf olmasına neden oluyor.

Bu açıdan bakınca ülkemizde kaynak sorunu yok diyebilirim. Sadece eğitim ve kültür seviyesi düşük bir hayat formunda yaşadığımız için “kaynakları yönetememe” gibi bir sorunumuz var.

Bu sorunu çözemeye odaklananlar önce bu durumu kabul ederek yola koyulabilirler. Her şeyin başı farkındalıkla ve sorunu kabul etmekle başlıyor. Sonrası da ancak hayat boyu öğrenme modeli ile şekillenebilecek bir şey.

Hayatının belli bir döneminde eğitim almış olmak artık yetmiyor. Hayatın sürekli değişen koşulları ile birlikte yeni yeni kaynak yönetim modelleri ortaya çıkıyor. Yönetim bilimleri, iletişim bilimleri ve daha nice alanda ortaya çıkan bu yenilikleri takip etmek, öğrenmek ve hayatımıza entegre etmek zorundayız.

Nasıl markette gördüğümüz bir çok ürünün raf ömrü varsa bilginin de bir raf ömrü var. Raf ömrü dolan bilgileri yenileri ile zamanında değişebilen kişiler, zamanın ruhuna daha kolay ayak uydurabiliyorlar ve kaynaklarını daha etkin yönetebiliyorlar.

Bunlarda ilginizi çekebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir